Mekân sadece fiziksel bir gerçeklik olmayıp aynı zamanda gücün, direncin, direnişin, kültürün, toplumun ve ekonominin yeniden üretildiği ve temsil edildiği siyasal bir alandır. Politik bir varlık olarak bireyin toplumsallaşmasıyla rasyonel bir hüviyete evrilen mekân, yüzyıllardır farklı aktörlerin ideolojik amaçları doğrultusunda araçsallaştırılmakta ve bu amaçlar doğrultusunda verili bir gerçekliğe indirgenmektedir. Mutlak olduğu kadar soyut, göreceli, ilişkisel ve sosyal nitelikleriyle kurgula ...