Bu kitabın ana ilgi alanı, küresel sermayenin gücü ile hükümran devlet seviyesinde işleyen hükümetler arasındaki etkileşimdir. Hükümran devletlerin sınırları ardına saklanmanın mümkün olmadığı gerçeği ve dünya ekonomisine katılım gerekliliği, yırtıcı küreselleşmeyi doğuran yeni liberalizmin gaddarlığına razı olmayı da gerektirmez. Kitabın ana tezi aslında insanî bir küreselleşmenin mümkün olabileceği ve bunun için de öncelikle küreselleşmenin, ekonomiyle olduğu kadar kültür, siyaset ve ahlâkla d ...