Makdisi, tasavvufun hallerinin ve makamlarının, kalbin tanıdığı bir hak ilmi olduğu görüşündedir. Bunun yanı sıra tasavvuf, mutasavvıfın bağlı olduğu ve uygulaması gerektiği ibadetlerin zairi hükümlerini de kapsamaktadır.
Buradan hareketle, Makdisi'nin, tasavvuf ilminin temellerini zâhiri ilim üzerine kurduğunu görmek mümkündür. Makdisi dünya hayatına önem vermeme-nin yanı sıra Hz. Peygamber'in metodunu takip ediyordu. Bu durum onu, filmin peşinde koşmaktan, kayıtsızlık ve tembellikle ...