“Dağın, taşın, ağacın, kuşun, bismillah denip başlanan günün çocuğuyum ben. İzler taşırım her birinden; ağaç kökleri
nasıl sızlatırsa toprağı, öyle acır tenim. İyice bak bana, dünya tuvalinde göğe yansıyan renk takını yeşile verdim.
Çocuktum, en yumuşak cennet düşünü yeşille sırladım. Kâh bir ağacın serininde kâh bir çiçeğin seyrinde, sustum ve
dinledim. Her anlatıdan bir ülke çizdim, kuzeyde kocaman bir dut ağacı, güneyde elma, batıda muşmula, doğuda kiraz,
ara yönlerde armu ...