Sükûnet!
İlla ki sükûnet!
Kulakları sağır eden bütün çığlıkların ardından ya da sağır edici sessizliklerden sonra illa ki sükûnet...
Yarıp geçtiği, erdiği, ya da eremediği bütün boşluklardan geçerken sesler ya da sessizlikler, sonsuz huzurun tam ortasında Elhamdülillah sükûnet.
Evhamların, vesveselerin, acıların ya da çıkmazların en sonunda sükûnet...
?Sükûnet ya Yunus!" dedi, Hünkâr. ?Vallahi, Billahi Sükûnet..." ses, kulaklarına fısıldayan huzurlu bir sedaydı...
V ...