Sosyal demokrasi kan kaybetmeye devam ediyor. Milliyetçi akımlar palazlanıyor, popülizm dünyanın dört bir
yanında güçlenerek solun hareket alanını kısıtlıyor. Genişleyen piyasalar ile sosyal politikalar arasındaki
sürtüşme ve gerilim arttıkça, bir zamanlar solun aşırı uçlarına alternatif olarak sunulan, piyasayla iyi geçineceği
düşünülen sosyal demokrasi Avrupa’da bile giderek büyüyen bir hayal kırıklığına dönüşüyor.
Peki, bu durumu tersine çevirmek mümkün mü? Mümkünse nasıl ...