"Kalbi özlem doluydu. Onun zarif endamını, narin yüz hatlarını, zekâ fışkıran menekşe gözlerini hayal etti. Bu Fransız kızında öylesine çekici bir şey vardı ki, fakülte koridorlarında tanıştığı kızların hiçbirine benzemiyordu, bambaşka biriydi. Hissettiği daha öncekilere benzemeyen çok yeni, çok tatlı bir şeydi.
Baktığı her yerde Mari´yi görüyor, onu kendine bağlayan sırrın ne olduğunu çözmeye çalışıyordu."
***
İç içe girmiş hayatlar, üst üste atılmış düğümler, kendisini insanlığı ...