"Bana sen söylemiştin, sadece imzalarımız yan yana duracak sonrasında birbirimizi görmek zorunda değiliz." omuz silktim ve bunu gerçekten söylediğimi hatırladım. O gün ben onu ikna etmeye çalışırken şimdi o beni ikna etmeye çalışıyor gibiydi. Bu ortaklık yüzünden başıma gelmeyen kalmamıştı. Bir yanım şirket açısından imzala kurtul diyordu ama diğer yanım imzalamakla kalmayacağını söylüyordu. Cebindeki altın kalemi masaya koydu. Üzerinde ismi yazıyordu. Kalem güneşin yansımasıyla parlıyordu. Hava ...