Fıkh'ı, "Müslümanların önünü açmakla görevli bir mekanizma" olarak görme eğiliminin giderek ısrara dönüşmekte olduğu bir ortamda, "ahiretimiz için neyin zararlı olduğu" değil, "dünyamız için neyin faydalı olduğu" sorusu ve endişesi ön plandadır. Seküler dünyanın talepleri, dayatmaları, kuşatmaları karşısında -"direnmek" şöyle dursun-, "uyum sağlama"yı hayat ilkesi edinmiş Müslümanların, Fıkh'a "durumu meşrûlaştırıcı" bir misyon yüklemesi kaçınılmaz olmaktadır.
Fıkıh'la ilişkimizdeki ...