Kur’ân’ın nâzil olduğu dönemde müşrik Araplar, Allah’ın her şeyin yaratıcısı olduğunu ikrar etmekle birlikte onlar; göklerde olan, dünyanın işleyişine müdahale etmeyen, uzaklarda, hayata dokunmayan ve kendisine ulaşılabilmesi ancak aracılarla mümkün olan bir Allah’a inanıyorlardı. Kur’ân’ın ilk muhataplarının, Allah’ın “ötelerin ötesinde” bulunduğu yanılgısına mukabil, vahyin takdim ettiği yeni sistemle bütün beşerî işleri, hayatın en küçük ve önemsiz görünen ayrıntılarını bile gözetimi altında ...