Birçok kültür eleştirmenine göre, günümüz insanının en büyük trajedilerinden biri, duyguların ve manevi yaşamın terapi ve kişisel gelişim sanayisi tarafından pazarlanabilir ürünler hâline getirilmiş olmasıdır: Modern birey, kendi duygusal derinliğini “iyileştirmek” için sürekli olarak piyasaya yönelmekte ama bu süreçte ruhsal tatminini de tüketim kültürüne teslim etmektedir. Terapi seansları, özyardım kitapları ve kişisel gelişim seminerleri, manevi huzurun reçeteleri gibi sunulsa da, insanları ...