Nasıl unutabilirdim o günü?
Babasız büyümüş olmanın yalnızlığı yine yakama yapışmış, bana yardımcı olacak bir dost bulamamanın çaresizliği içindeydim.
Yanaklarıma sızan iki damla yaş daha kurumamıştı ki, âdeta gaipten geldiğini sandığım esrarlı bir sesle irkildim.
"Hoş gelmişsin kardeşim! Ben Ragıb Öncel..."
Kapkaranlık bir gecenin sonunda, haşmetli dağların arkasında palazlanan güneş gibi bir aydınlık süzülüvermişti mahzun gönlüme...
Âdeta ...