Büyük oranda kapitalizmin bir diyasporası olarak düşünülen küreselleşme sürecinde, dünyada çok sınırlı sayıdaki insan bolluk ve refah içinde yaşarken, dünya nüfusunun önemli bir kesimi en temel insani ihtiyaç-larını bile karşı-layamaz olmuş, savaş, çatışma ve şiddet olayları bölgesel olmaktan çıkıp, tüm dünya ülkelerini etkiler hale gelmiştir. Savaş ve çatışmalar açısından bazı ülkeler aktif olarak bu süreçten zarar görürken, diğerleri de muhtemel bir savaş paranoyası içinde, sürekli ve sonu ol ...