İnsanlığın yeryüzündeki en anlamlı etkinliği, kendi varoluşuna bir anlam arayışıdır. Müslümanlar, tarih boyunca Hakikat'in ne olduğunu ve Hakikat'in Bilgisi'ne nasıl ulaşılabileceğini araştırırken, çoklu veya çoğulcu bir düşünce geliştirdiler. Bu bakımdan, İslâm düşüncesi tekil ve monolitik değil, çoklu veya çoğulcu ve farklılığa dayalı bir çeşitliliktir. İbn Arabî ile İbn Teymiyye, Gazâlî ile İbn Rüşd arasındaki felsefî ve irfanî ihtilafları okuduğumuzda bunu açıkça görürüz. İmâm-ı Âzam Ebû Han ...