İlk İslâm fetihleriyle ele geçen bölgelerde kökeni Asur ve Bâbil sürgününe dayanan irili-ufaklı pek çok Yahudi cemaati Müslümanların idaresine girmiştir. İslâm idaresinde zimme adı verilen bir teminâtla hukukî statü kazanan Yahudiler, bu statü ile can ve mal emniyeti yanında din, dil ve kültür hürriyeti elde etmiş, ilmî ve iktisadî hayatta da benzer güvencelere sahip olmuşlardır. Bu bakış ve uygulama Yahudilerin İslâm toplumuyla kaynaşmasını hızlandırmıştır.
İslâm dünyasında, o dönem ...