babam, uzunyol şoförü olacağı ayaklarından belli
yanında yaşlı adam gözleri çıplak
ve terzi pantolonuyla dikilmekte, sonsuz bakmaktadır
parabol gökyüzü ve deniz paralel bir sınır çekmiş
çekilen denize bir nağra piştova benzer atları
yani yelelerini havalandırmıştır.
dedemin torunu yani ilk torunu ben yani babamın oğlu
kadıköy vapurunda bir kızla ufku kız(ıl)lığından ayıramamışımdır.
gemiardı köpüğüyle yüzümde yüzülen sular denizinde
işte o kız küpelerine kulaklarını aramaktadır