İnsanlık, kâbuslar içinde, temel insani değerlerden yoksun bir hayatı yaşıyordu. Fakir-zengin ayırımına tabi tutuluyor, kölelik sistemi en korkunç şekliyle işletiliyordu. Toplumun bir kısmında kızlar diri diri toprağa gömülüyordu. Toplumsal barışı sağlayacak ahlaki değerlerden söz etmek ise beyhude ve sıradan bir iş olmuştu. Toplum; sosyal, siyasal ve ekonomik değerlerin hayata yansıtılması konusunda adeta sınıfta kalmış, her yönüyle bir tükenmişliğin içinde bocalıyordu. Çağın ufkuna zifiri bir ...