İlahi kelam kendi doğduğu mahalle ve coğrafyadan, kendileriyle diyalog hâlinde olduğu ilk muhataplardan, o zaman ve
zeminden ne kadar uzaklaşmış ise kuşkusuz kendine yabancılaşma da o derece artmıştır. Dolayısıyla kendi vasatı ve
bağlamından yalıtılmış kelam/kitap, ister istemez anlam teklif, tekellüf ve tahammüllerine mahkûm hâle gelmiştir. Öyle ki
artık her bağlamda, tarihin her bir kesitinde herkese istedikleri her şeyi söyleyen bir metne dönüşmüştür. Totaliter
dönemle ...