Dinin de bir zâhiri, bir bâtını, yani bir dış yönü bir de iç yönü vardır. Abdestin, namazın, orucun, haccın iç anlamlarını bilmek, bu ibâdetleri daha zevkli yapmaya yol açar. Onlara bir mânevî derinlik ve zenginlik katar.
Abdest, sadece eli yüzü yıkamaktan ibâret değildir. Aynı zamanda mânevî arınmadır, Hakkın huzûruna çıkmaya bir hazırlıktır. Namaz, kıyamdan, rükûdan, secdeden ibâret değildir. Onun hedefi, mümine mîrâc zevki yaşatmak, Cenâb-ı Hakla beraber olma şuuruna erdirmektir.
...