Eğlendirmeye değil, eylemeye geldik.
Biz bilmiyoruz. Biz bir hüsranın içindeyiz.
Bak, az ya da çok bir şeylerimiz yok mu şu kâinatta? Her şeyden biraz almadık mı payımıza düştüğü kadar? Ufalanıp toz olacak şu dünyadan parsel parsel topraklar almadık mı? Yüksek binalar kurmadık mı üzerlerine?
Dünya bizim olsa, gene de gözümüzün görebildiği, midemizin alabildiği, avuçlayabildiğimiz kadarını almayacak mıyız?
O halde neden bu hırgür, hırs, doyumsuzluk? Neden bu kadar açgözl ...