Otuz bin kişilik ordu Hüseyin'in çadırını çevreledi, taşkın bir sel gibi akmaya, kaynamaya başladı. Atların ve insanların çığlıkları karıştı, çölde yankılandı. Zeynep çadırda, hasta olan Zeynel Abidin'in başındaydı. Hemen dışarı fırladı. Düşman birlikleri çemberi daraltıyordu. Hüseyin'in çadırına koştu, "Kalk kardeşim kalk," dedi, "Olanları görmüyor musun? Bak neler oluyor?" Hüseyin, "Sakin ol," dedi, "Şimdi dedemle konuşuyorum. Bana ‘Hüseyin'im,' diyor, ‘Yakında bana geleceksin, cennette birlik ...