Gecenin karanlığı, değirmenin üstüne, önce ürkek bir kuş gibi tünedi. Ardından orkestra kuruldu, koyu gölgeli dallar arasında. Baykuş keman çalmaya başladı, kuytu bir köşede.
Puhular ona eşlik etti. Ateş böcekleri ağaçların gövdesinden yere doğru süzülüyor; çalı diplerinde göz kırparak uçuşuyorlardı.
Arada bir, nereden geldiği bilinmeyen yarasa sürüsü, tiz sesleriyle dallarda raks ediyor; sonra da siyah başlı umut okları gibi karanlığın bağrında kaybolup gidiyorlardı...