O gecenin esrarında, satırlara damlayan gözyaşlarım içinde heba ettiğim gençliğimi arıyordum. Önümde dolup boşalan çay bardağı, elimde kalem, mazinin dehlizlerine dalıp gitmiştim. Kaleme aldığım bu hikâye o kadar sarsıcıydı ki, yazdıklarımın titreten gerçekliği karşısında kendimden geçiyordum. Yüreğime kor gibi düşen bu hazin hatıraları kâğıda dökmek, dayanılmaz yaşanmışlığı yeniden solumak gibiydi. Aslında bu hikâye yalnız benim değil, hayatını harap etmiş herkesin hikâyesiydi. Kendime geldiğim ...