İkbal'in öne çıkan taraflarından biri de ‘ben felsefesi' denebilecek görüşüdür. Tasavvuftaki fena düşüncesi daha çok ‘ben'in yokluğuna, nefsi yok etmeye kadar giderken, İkbal bunun aksine bir şey söyler. Ona göre manevi kurtuluş ve olgunlaşma, ‘ben'in yok olmasında değil, kendini "Aşkın olan" ile yeniden tanımlamasında yatar. ‘Ben'i özellikle vurgular, diri ve dinamik bir ‘ben'in kuruculuğundan bahis açar. İslam'ın diri ve aktif bir şahsiyet öngördüğünü, bu şahsiyetin de dinamik bir toplum kurac ...