Aklın krallık tahtından inerek yanılabilirliğini kabul ettiği ve kendi kendini yetersiz bulup eleştirdiği bir noktaya yürümesi, oradan da ortak aklın mecrasına doğru yol alması modernizmin bir fazileti olarak görülmelidir. Modernizmin aklı, bilimsellik/rasyonellik güdüsüyle hareket ederken dine karşı farklı stratejiler geliştirmişti. Ya dini, tıpkı Spinoza ve Kant'ın yaptığı gibi, bilimsel/rasyonel bir dile ve kalıba dökerek bir çeşit akıl dini yaratmış ya da farklı olarak deizmi ayrıcalık ...