Din ve Felsefe, belki çoğu insan için iki farklı düşünce alanını çağrıştırır ve aralarında genellikle bir tür sınır savaşı olduğu düşünülür. Bununla birlikte onları, insanın dünyaya dair his ve inançlarının ifadesinin birbirini takip eden iki aşaması olarak düşünmek de mümkündür. Bu kitabın başlığı, dikkatimizin Batı zihninin tarihinde birinden diğerine geçişi işaret eden o döneme odaklanacağını ima eder.
En erken akılcı nazariyat ile onun arkasında yatan dinî temsil arasında gerçek ...