1930'lu yıllarda “homo-economicus” kavramının sorgulanmaya başlaması ile neoklasik iktisadın bireyin rasyonel davranması gibi varsayımlarını farklı bir şekilde ele alan davranışsal iktisat, psikoloji ve iktisat bilimlerinin birlikte ele alınmasını savunur. Davranışsal iktisat, psikolojik faktörlü değişkenlerin karar vermede önemini ele alır ve deneylerle yanıtlar bularak, insanları duygu ve dürtüselliğe maruz kalan, çevre ve koşullardan etkilenen insanlar olarak kabul eder. Özellikle bireyin kar ...