Çocukluğumda, kış günleri penceremizin önüne yağan karın üzerinden kelebek gibi iz bırakmadan yürüyerek sarayına giden bir prenses olmayı düşünürdüm. Nasıl oldu da ipek gibi karlar üzerinde tüy hafifliğinde yürüyen bu saf çocuk, bastığı yeri çökerten, ayaklarını çamurlara beleyen gaddar bir canavara dönüştü anlayamadım. Ebemkuşağından yapmış olduğum köprüler üzerinden yalınayak yürüyerek geçerken aşağıdaki insanları kıskandırdığım günler ortadan kayboluverdi. Ne olduğunu, olayların nasıl gelişti ...