Güçlü bir cazibeye sahip olan “Avrupa” kelimesi birçok insan için düşünce ve din özgürlüğü, demokrasi, eşitlik, hukukun üstünlüğü ile özgürce gelişen bir kültür umudunu temsil ediyor. İkinci Dünya Savaşı ve Holokost’tan sadece birkaç on yıl sonra varılan bu nokta, şaşırtıcı derecede olumludur. Ama aynı zamanda, Avrupa’ya olan bağlılık hissinin başta Avrupalılar olmak üzere pek çok insanda zayıf olduğu da şikâyet konusudur. Bu nedenle, “Avrupa” ifadesini, onu oluşturan ve bir arada tutan şeyleri ...